Günlük Konuşmadaki Hatalarımız Üzerine Bir Çalışma
Yanlış ya da yersiz kullandığımız kelimeler, konuşma tarzımız, ses tonumuz bunların çoğunda yaptığımız ve farkında olmadığımız hatalar, dinlenme süremizi ve kalitemizi oldukça düşüren etmenler olarak karşımızda duruyor. Özellikle değinmemiz gereken bir tanesi de var ki, o da Abartmak, Mübalağa. Lügât karşılığı, bir şeyi, bir durumu ifade ederken olduğundan çok fazla (ya da bazen çok noksan) göstermek, bir şeyin etkisini arttırmak için onu olduğundan farklı göstererek anlatmak, demektir.
Bunu anlamak için çok derinlere gitmeye gerek yok. Hepimiz her gün karşılaşıyoruz. Nasılsın sorusuna aldığımız ya da verdiğimiz cevapları bir düşünelim; Çok iyi, Mükemmel, Harika, Bomba gibi. Sadece iyiyim demek yetmez mi ya da günümüz iş dünyasında böyle mi demek daha makbul sebebini bilemiyorum. Belki bu cevabı verenler kendi psikolojik durumlarının böyle olmasını istedikleri için de böyle söylüyor olabilirler. Tüm bu iyi niyetlerle beraber şunu unutmamak gerekir ki, hepimiz insanız. Ve maalesef her günümüzün bomba gibi ya da mükemmel olması fıtrat gereği mümkün değil. Bu sebeple geçmişte büyüklerimiz nasılsın sorusuna muhatap olduklarında zarif ve derinlikli bir düşüncenin karşılığı olarak “Kötü değilim” derlermiş. Bu cevap ise ayrı bir yazının konusu olacak kadar uzun bir mevzu.
Günlük sohbetlerimiz içinde ise, karşımızdaki insanın düşüncesini takviye etmek için çok farklı abartma kalıpları kullanıyoruz. Misal, yüz kişinin katıldığı programa “yüzlerce kişinin” katıldığını söylemek, zaten bin kişilik olan salona “binlerce kişi doldurmak”, bir programa katılan bir kişinin “güzeldi” demesi yerine, “harikaydı, muhteşemdi” demesi. Bunları kullanıyoruz evet, sanırım bundan daha öte bir durum, bu abartmaların kanıksanmış ve böyle kabul edilmiş olması. Yani gerçek fikriniz programın iyi olduğu yönünde ise siz de bunu “iyiydi” olarak beyan ederseniz, muhtemelen “Nasıl yani, sadece iyimiydi?” cevabı alırsınız. Bu durumun bir adım sonrası ise, yalan, ki tüm kötülüklerin çıkış noktası olarak kabul edilir, hiç kimse yalan söylediğini bildiği birini dinlemek istemez.
Her şeyden önce, tam olarak neyi değiştirmemiz gerektiğinin farkına varırsak, hangi yanlıştan kurtulmamız gerektiğini tam olarak idrak edersek, bu kötü alışkanlıktan kurtulmak ve daha dinlenebilir bir insan olmak mümkün olacaktır.